Dünyada Zevk Alınan İki Şey

Âlim ve âriflerle beraber olmaktan, onları dinlemekten ve sohbet etmekten büyük bir zevk alan ve hoşlanan Kasım Baba Erzurum-Narmanlı Hocasının bir sözünü bize aktarmaktadır. Narmanlı Hoca, Kasım Baba’ya şöyle diyor: ‘Kasım Kasım dünyada iki şeyden zevk aldım: Birincisi okuduğum ve kendisinin talebesi olduğum hoca efendinin camisinde Kur’ân okudum, vaz, nasihat ettim. Hocam beni dinledi. Hocam bana aferin dedi. İkincisi de okuttuğum talebe geldi, vazifeli olduğum camimde namaz kıldırdı. Kur’ân okudu, vaaz etti. Duasından çok duygulandım, zevk aldım.’

Hocasıyla olan sohbetini anlatan Kasım Baba’nın kendisi şunları eklemektedir: ‘Bundan zevk alırsın, talebe de okutursun, hayır da yaparsın, hasenat da yaparsın. Bundan zevk almazsan her şey sana işkence gelir, angarya olur.’

Yaşlılığı, gençliğe tercih eden Kasım Baba, bu iki ömür devresinin arasındaki farkı şeytan ve günah olguları üzerinden karşılaştırır: ‘Yaşlanınca şeytan insandan elini ayağını çekiyor. Yaşlanmaktan memnunum. 150 yaşına kadar yaşayayım. Ancak 15-25 yaşlarını geri dönmeyeyim.’[1] ‘Gençliğinde büyük günahları işlemeyen yaşlandığında zaten bunları yapamaz.’

Sarhoşun Allah’a Dönüşü

Kasımpaşa’da Alibaba Dergâhı (Kadiri Rifai) bulunmaktadır. Kasım Baba o gece oraya gider. Oradan Bereketzade Cami’sine dönerken yolda sarhoş birisiyle karşılaşır. Kasım Baba’ya sarılır. Etrafında bulunanlar engellemeye çalışır.  Kasım Baba ‘bırakın sarılmak istiyor, sarılsın’.

Sarhoş, Kasım Baba’ya “Hacı Emmi ben sana şuradan bir bira ısmarlasam, içer misin?’

Kasım Baba ona şöyle cevap verir: ‘Sen ısmarla, ben içerim… Sizin biralarınız, fıçı birası… Onun içinde her şey var. Seni Karaköy’e götüreyim orda Meydan Birahanesi var… Oranın birası, Tekel birasıdır… Sana ondan ısmarlayayım, istediğin kadar iç, sabaha kadar iç…’

Bereketzade’ye gelirler ve orada sohbet ederler. Sarhoş başlar ağlamaya…

Kasım baba, ‘Sen iyi bir adama benziyorsun. Git şuradan bir abdest al, namaz kıl der. Akabinde Kasım Baba, zikir yaptıklarını, ona nasihat ettiğini, kasideler ve ilahiler okunduğunu anlatır.

Nihayetinde Kasım Baba ‘Bu arkadaş nerede oturuyorsa onu evine götürelim’ diyerek etrafındaki sevenlerine söyler. Kasım Baba daha sonra olanları şu şekilde anlatır:

‘Birkaç gün sonra… Fatih İmam Hatip Lisesi’nde okuyan bir talebe ile bir kadın geldi. ‘Kasım Efendi kim acaba’ diye sordu. ‘Bana diyorlar’ dedim. Kadın ‘Allah senden razı olsun. Ben teşekkür etmeye geldim’ diye sözlerine devam eder. Kasım Baba, ‘evlendiğiniz zaman da bu böyle miydi?’ diye sorduğunda, Kadın, ‘evlendiğim gece de sarhoştu’… ‘Ama kaderim buymuş… Ben kaderime razı oldum. Allah razı olsun. Buradan bir şeye çevrildi…’ diyerek karşılık verir.

Kasım Baba, bu olayı anlattıktan sonra ‘böyle birisi diriltirsen, bütün insanları diriltmiş olursun…’ diyerek hadiseden alınacak dersi özetler.

Kasım Baba için kardeşlik önemlidir. Onun sözleriyle ifade edersek: ‘Biz kardeşiz, kardeşliğimizi unutmayalım. Görünür ve gösteriş Müslümanı olmaktan Allah bizi muhafaza etsin…’

Yorumlar