• Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
Üyelik Girişi
Videolar

Yeni Yayımlanan Kitaplar

   

İsmail Haqqi His Life Works and Views
Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI

ibn rüşd (1. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek



ibn rüşd (2. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek




Dini ve felsefi metinler: Yirmibirinci Yüzyılda yeniden okuma, anlama ve algılama

Bayram Ali Çetinkaya(Editör)

Doğu-Batı: İki Dünyanın Buluştuğu Noktada Düşünce Günleri



İzmirli İsmail Hakkı
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



15 TEMMUZ DESTANI
Davete İcabet Etmemek -Çağrılan Yere Gitmek Nebevî Bir Tavırdır-
Müslümanın reddetme seçeneği olamadığı hususlardan birisi de, çağırılan davete icabettir. Onun için Hz. Peygamber (s) "Biriniz bir davete çağrıldığı zaman, hemen ona gitsin" (Buharı, Nikâh 71; Müslim, Nikâh 96, 97, 98)
Karşılaşılan olaylar bize gösteriyor ki, davetler azaldığı gibi, yapılan davetlere de icabet etme konusunda gereken hassasiyet yeterince gösterilmemektedir. Bu da gönül kırılmalarıyla sonuçlanmaktadır. Davete icabet etmemenin gerekçesi, bazen kendi davetine katılmama karşısında yapılan bir misilleme şeklinde de gerçekleşebilmektedir.
Her şeye rağmen, davete icabet konusunda hassasiyet göstermek gerekçeler ve mazeretlere sığınmadan çağırılan yere gitmek nebevî bir duruşu gösterir. Davet teklifi, yemek olunca, ikram edilenler karşısında Efendimiz şunları emretmektedir:
"Eğer oruçlu değilse (orada ikram edilen) yemeği yesin. Oruçlu ise (yemek veren kimsenin ev halkı için) dua etsin." (sözlerini de) ilâ¬ve etti. (Müslim, Nikâh 98; İbn Mâce, Nikâh 25)
Davete icabet etmek, İslâm’ın emirlerinden biridir. Ziyafete çağrıldığında ona katılmak gerekir. Bu yemek, bir düğün yemeği veya başka bir ziyafet olabilir. Yemeği mutlaka yemek zorunda değildir. Dilerse yer, dilerse de yemez. Ancak davete icabet etmiş olur. Hak ve hukuku yerine getirerek mesuliyetten kurtulur.
Davete icabet etmemek, Allah ve Resul’ünün emirlerine aykırı bir davranışı gösterir. Diğer taraftan çağrılmayan bir davete veya ziyafete katılmak da “hırsız olarak girmiş ve çapulcu olarak çıkmış” bir izlenim doğurur.
“Bir (ziyafete) çağrılıp da icabet etmeyen kimse Allah'a ve Resul’üne isyan etmiştir. Çağrılmaksızın (bir ziyafet yerine) giren kimse de hırsız olarak girmiş ve çapulcu olarak çıkmıştır.” (Ebu Davud, Et’ime)
  
278 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam61
Toplam Ziyaret194586
Etkinlikler
YENİ ÇIKAN ESERLER
          


                                 






                                             


                                               
                                                                                        
                                                      
                                                   
     





Yayımlanan Eserler


Sayıların Gizemi ve Tasavvufun Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
İnsan Yayınları


   İlkçağ Felsefesi Tarihi
Bayram Ali Çetinkaya 
İNSAN YAYINLARI









Yitik Bilgi ve Hikmet
Bayram Ali Çetinkaya





İslam Medeniyetinin Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



İrfan ve Hikmet Peygamberi 
Bayram Ali Çetinkaya
   İNSAN YAYINLARI
   



   Şems-Mevlana Dostluğu
     Bayram Ali Çetinkaya
     İNSAN YAYINLARI
      


Medine'den Medeniyete

Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI