Vefalı Olmamak -İşi Bitinceye Kadar…- “Hani Rabbin (ezelde) Âdemoğullarının sulplerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, ‘Ben sizin Rabbiniz değil miyim?’ demişti. Onlar da, ‘Evet, şahit olduk (ki Rabbimizsin)’ demişlerdi. Böyle yapmamız kıyamet günü, ‘Biz bundan habersizdik’ dememeniz içindir.” (A’raf, 172) Vefa, bir istikamettir, bir sözleşmedir, bir ahitleşmedir. İlahî ve beşerî muhabbetin kalıcı hale dönüşüp kenetlenmesidir. Zihinleri ve gönülleri birleştiren ve kimsenin kolay kolay ayıramayacağı manevî bağların ebedîleşmesidir. Vefa, verilen ve lütfedilene nankörlük yapmamaktır. Allah’a karşı sözünü yerine getiren, O’nun sevgisinden sınırsızca nasiplenir. Vefada ölçü ise, insanın gücü nispetindedir. Hakk’ın öğütlerinden beslenenler, vefa ehli içinde ayrıcalıklı hallerini korurlar. “Hayır! (Gerçek, onların dediği değil.) Kim sözünü yerine getirir ve Allah'a karşı gelmekten sakınırsa şüphesiz Allah da sakınanları sever.” (Âl-i İmrân Suresi, 76) “Rüştüne erişinceye kadar yetimin malına ancak en güzel şekilde yaklaşın. Ölçüyü ve tartıyı adaletle tam yapın. Biz herkesi ancak gücünün yettiği kadarıyla sorumlu tutarız. (Birisi hakkında) konuştuğunuz zaman yakınınız bile olsa adil olun. Allah'a verdiğiniz sözü tutun. İşte bunları Allah size öğüt alasınız diye emretti.” (En'âm Suresi, 152) “Kıyâmet günü, ahdine vefa göstermeyen kimselerin arkasında bir bayrak bulunacak ve vefasızlığı ölçüsünde o bayrak yükseltilecektir.” (Müslim, Cihâd, 15) Karşılıklı olan maddî ve manevî ilişkiler, çıkar ve faydalar üzerinden yürümemelidir. Nasıl ki, Rahman’la ilahî akitleşme, ebedî mutlak bir sorumluluğu gerektiriyorsa, insanlarla olan karşılıklı ilişkiler de, faydanın elde edilmesiyle son bulmamalıdır. Bugün yapılan erdemsizliklerden olan vefasızlık, toplumda gönül yıkıntılarıyla neticelenmektedir. “İşi bittikten sonra”, bir daha arayıp sormamak ve bağı koparmak sosyal bir hastalık haline geldi. Efendimiz’in (s) duası ne güzeldir: “Allah’ım! Ben Sen’in kulunum. Gücüm yettiği kadar ahdine ve vaadine sadâkat gösteriyorum!” (Buharî, Deavât, 16) |
262 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |