Gıybet Etmek -Nefsin Güzel Gösterdiği/Haz Aldığı Hal- Bayram Ali Çetinkaya “Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, tövbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyicidir.” (Hucurat, 12) “Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: ‘Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?’ ‘Allah ve Resûlü daha iyi bilir!’ dediler. Bunun üzerine: ‘Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!’ açıklamasını yaptı. Orada bulunan bir adam: ‘Ya benim söylediğim anda varsa, (Bu da mı gıybettir?)’ dedi. Aleyhissalatu vesselam: ‘Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa bir de bühtanda (iftirada) bulundun’ demektir.” (Ebu Davud, Edeb 40, (4874); Tirmizi, Birr 23, (1935); Müslim, Birr, 70, (2589)). Müslüman, kardeşine gıybet etmez. Eğer bir kimsenin gıybet ettiğine şahit olunursa onu uyarmak ve ona engel olmak dinî bir vazifedir. Yanında din kardeşine gıybet edilen kişi, gıybet edeni, şayet gücü yetiyorsa men etmeli ki, Allah da onun mükâfatlandırsın. Aksi takdirde Hakk Teâlâ, onu dünya ve ahirette rezil eder. “Bir cemaat içinde bulunurken, bir kimse hakkında gıybet edildiğini görürsen, o kimse için yardımcı ol. Ve cemaati da ondan men etmeye çalış veya oradan kalk git.” (İbni Ebiddünya) “Bir kimsenin yanında din kardeşi gıybet edilir de, yardıma muktedirken ona yardım etmezse, Allah-ü teâlâ o kimseyi dünya ve ahirette rezil eder.” (İbni Ebiddünya) “Birbirinizi gıybet etmeyiniz.” (Hucurat,12) Gıybet, nefsin güzel gösterdiği ve haz aldığı bir fiildir. İnsanlar, gıybetin zararlı ve azarlanmış/kınanmış bir kötü fiil olduğu bile bile yine de gıybet etmekten kendilerini alamazlar. Bu çerçevede “Falancanın boyu kısadır” diyen birisine, Allah’ın Resulü (s), “bu sözün denize atılsa, denizi kokutur” buyurdu”. (Tirmizi) Gıybet ve benzeri şer fiillerden uzak olanlar, nihayetinde Efendimiz’le (s) birlikte Ahirette komşu ve yoldaş olacaklardır. “Bir kimsenin malı az, çoluk çocuğu çok, namazı güzel olursa ve müslümanları gıybet etmezse, kıyamette onunla yan yana oluruz.” (Hatib) Şu halde, Allah, bu marazî hali neden haram kılmıştır? Bu haram kılınmada elbette birçok sır ve hikmet bulunabilir. Bunların en önemlilerinden biri, gıybetin insani ilişkileri zafiyete uğratması ve kişiler arası güven bunalımlarına sebep olmasıdır. Gıybet toplumsal ve çevresel barış ve birliği zedeler. Ama insanların gıybet ederken büyük bir nefsanî haz aldıkları da aşikârdır. Hz. Peygamber’in (s) Miraç’ta başından geçen bir hadiseyi aktardığı sözleri, gıybet konusunda ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini bir defa daha hatırlatmaktadır: “Mirac gecesinde, bakır tırnakları olan bir kavme uğradım. Bunlarla yüzlerini (ve göğüslerini) tırmalıyorlardı. "Ey Cebrail! Bunlar da kim?” diye sordum. “Bunlar, dedi, insanların etlerini yiyenler ve ırzlarını (şereflerini) payimal edenlerdir.” (Ebu Davud, Edeb 40, (4878, 4879)). |
380 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |