• Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
Üyelik Girişi
Videolar

Yeni Yayımlanan Kitaplar

   

İsmail Haqqi His Life Works and Views
Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI

ibn rüşd (1. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek



ibn rüşd (2. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek




Dini ve felsefi metinler: Yirmibirinci Yüzyılda yeniden okuma, anlama ve algılama

Bayram Ali Çetinkaya(Editör)

Doğu-Batı: İki Dünyanın Buluştuğu Noktada Düşünce Günleri



İzmirli İsmail Hakkı
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



15 TEMMUZ DESTANI
Anlaşılmamak veya Yanlış Anlaşılmak
-Dinleyip Anlamanın Verdiği Mutluluk Âleminde Var Olmak-

Aradığı ve arandığı halde anlaşılmamak/yanlış anlaşılmak, hallerin en müşkül olanlarındandır. Kendisini ve meramını anlatamamanın daraltıcı, boğdurucu girdabında kaybolmak... Hayatı, insanı, tabiatı “fehmedememenin” yetersizliğinin sonucu olarak, kendini ifade edememek… Kelimelerin ve cümlelerin, kısaca dilin, gönül ve zihin dünyasını ifadeye güç yetirememesi…
Ön şartlılığın ve kesin kabullerin, inançların, yargıların; yürekler üzerindeki baskısı, en ağır yüklerin verdiği yorgunluktan daha da ağır gönül yaralanmalarına/sızılarına yol açabilmektedir. Dinleyip anlamanın verdiği mutluluk evreninde var olmak, gül bahçesindeki ıtırlardan doya doya nefeslenmek gibidir. Halini ve ahvâlını tüm benliğiyle var oluşuyla paylaşabilmek… Karşısındaki muhatabıyla hasbihal edebilmek…
Babanın evladını, eşlerin birbirini, hocanın öğrencisini, işverenin/patronun çalışanını, ustanın çırağını, annenin kızını anlayamadığı bir zaman tünelinde yaşıyoruz. Büyük Çile şairi Necip Fazıl Kısakürek’in, Reis Bey isimli eserinde dediği gibi, “ağlayabilirseniz anlayabilirsiniz”. Dünyaya kendi pencerelerinden bakanlar, sadece kendilerini görürler. Başka pencerelerin var olduğunu, onların da açık mı, kapalı mı olduğunun farkında olmak gerekir. Baba evladını neden anlamaz, anlayamaz veya yanlış anlar? Onun dünyası, kendisine çok mu uzaktır? Aynı kültür ve inanç dokusundan beslenen ve filiz verip yeşerenler, neyin eksikliğiyle farklı, birbirine yabancı genetiği bozuk ürünler verirler? Aşkın âlemin hikmet kaynaklarından feyz alıp nurlananlar arasındaki kalın duvar ve setlerin bulunması ne kadar üzücüdür.
En iyi ve en doğruyu hemen anlaması gereken hoca (üstat, öğretmen), öğrencisinin (talebe, şakirt) meramını anlamakta zorluk duvarlarını kırması gerekmez mi? Onu en iyi anlayacak olan hocadır, üstattır. Zamanın elinde oyuncak olmuş nesiller, hocalarına onları anlayamayacak kadar yabancılaştılar. Başka kültürlerin “zehirli atık düşünce ve modellerini”, kendilerine ideal örnekler olarak alanlar, elbette üstatları tarafından anlaşılmayacaklardır. Anlaşılsa bile, yanlış anlaşılmadan kurtulmaları pek mümkün gözükmemektedir.
Hayat arkadaşlarının birbirini anlamaması veya yanlış anlaması ilginçtir. Zira birbirlerini anlayarak evlenen bu hayat arkadaşları, gereken titizliği göster(e)memenin sonucu olarak karşılıklı dinlememenin çilesine talip olurlar. Ciddiye alınmadığı gerekçesiyle eşinin kendisini dinlemediğini, dolayısıyla anlamadığını düşünen evin hanımı, beyinin, söylediklerine yeterli özeni vermediğini düşünerek üzülür. İsteklerine karşı gerekli karşılığın verilmediği zannına kapılarak yanlış anlaşıldığını ifade eder.
Evin beyine gelince, o da hanımının kendisini yanlış anlamasından dolayı, ikna edici cevaplar verememenin sıkıntılı halini yaşar. Kendisinin aklına bile gelmeyen itham ve iddialar karşısında, ailenin reisi, mevcut durumu düzeltmenin gayreti içinde her türlü vasıtayı kullanmaya çalışır.
Ekonomik çıkar ve menfaatlerin, her şeyi sonsuz bir şekilde tükettiği bu zaman diliminde, işverenin işçisiyle aynı atmosferi yaşaması ve teneffüs etmesi mümkün değildir. Vahşi ekonomik rekabetler, insanı makinalaştıran robotlar ve çarkların dişlileri halinde öğütüp un ufak etmektedir. Alın terinin farkında olmayan patron, mala ve makinalara zarar vermeye çalışan işçiyle müspet bir ilişki/iletişim tarzı düşünemez.
Hayat tecrübesinin her anını çırağına ilmik ilmik işlemeye çalışan usta, en kısa yoldan zenginler kervanına katılma aşkı içindeki çırağını anlamakta zorlanır. Zanaatın inceliklerini kavramanın sabırsızlığından uzak olan çırak ise yanlış anlaşılmak için her türlü imkânı muhataplarına vermektedir.
Kızının konuşma ve yaptıklarından anlamlar çıkaramayan anne, evladının anlaşılmadığı şikâyetleriyle karşı karşıyadır. Geleneğin kadîm tecrübesiyle rafine olmuş aile bağlarının dokusuna, egemen kültürlerin yaşam biçimleri büyük zararlar vermektedir. Bize ait yerli olmayan insan ilişkilerinin en büyük etkileme alanı, toplumsal sıcaklığın mekânları olan aile kurumudur.
Annelik duygusu, o kadar güçlü bir duygudur ki, insanın sadece kendi kanından çocuklarıyla sınırlandırılamaz. Bu satırlar kaleme alınırken ajanslara bir anne ile (kan bağı olmayan) kız arasındaki bu duygusal bağı ifade eden bir haber düştü. Habere göre, “otuz üç günlük Sude bebek, trafik kazasında anne, baba ve kardeşini kaybetti. Hastaneye kaldırılan küçük bebek, sürekli ağlamasına ve aç olmasına dayanamayan hastane doktoru olan bir başka anne tarafından emzirildi. Biberonla beslenmesi, emzik verilmesi gibi teklifler arasında kadın doktor, “önce bir anne, sonra da bir hekim olarak” küçük Sude’ye emzirerek doyurduğunu” belirtti.
Sözün özü, anlaşıl(a)mamanın ve yanlış anlaşılmanın önüne geçmenin en güzel yöntemi, her şeye ve her türlü olumsuzluğa rağmen, irtibatı asla kesmemektir. İlişkinin koptuğu yerde, nifak ve fitne hareket alanı genişler. İnsan ilişkileri güzelliklerini yitirir; gıybet, iftira ve kovuculuk gibi şeytanî vasıtalar devreye girer.
  
298 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi15
Bugün Toplam208
Toplam Ziyaret194733
Etkinlikler
YENİ ÇIKAN ESERLER
          


                                 






                                             


                                               
                                                                                        
                                                      
                                                   
     





Yayımlanan Eserler


Sayıların Gizemi ve Tasavvufun Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
İnsan Yayınları


   İlkçağ Felsefesi Tarihi
Bayram Ali Çetinkaya 
İNSAN YAYINLARI









Yitik Bilgi ve Hikmet
Bayram Ali Çetinkaya





İslam Medeniyetinin Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



İrfan ve Hikmet Peygamberi 
Bayram Ali Çetinkaya
   İNSAN YAYINLARI
   



   Şems-Mevlana Dostluğu
     Bayram Ali Çetinkaya
     İNSAN YAYINLARI
      


Medine'den Medeniyete

Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI