Gerçek ile Komplo Teorileri Arasında Hakikati arama peşinde olan tek varlık insandır. Gerçek, hakiki ve sahici olan, onun için asıl ve temeldir. Varlık anlayışını bu temel üzerine bina eder. Varoluşunu da bu gerçeklik üzerine inşa eder. Varlık ve var olan, düşünce ve tefekkürün konusu olmuştur. Kendi varlığı ve Allah’ın varlığı, hakikati arayan için mutlak varoluş sebebidir. Varlığı inkâr edilemeyen, yalan ve sanal olmayan, gerçeğin kendisidir. Şu halde, gerçek, ‘bir nesne, bir nitelik veya bir durum olarak var olan’dır. Gerçek, ‘aslına uygun özellikleri taşıyan’ doğayı olduğu gibi yansıtan, tabiî ve doğru olan şeydir. Yalan olan ve doğru olmayan, hakikate yaklaşamaz. Hakikat, olanı olduğu gibi vermek ve aktarmaktır. Gerçek; düşünce, tasarlama, hayal, tasvir, tasavvur, zan, şüphe, tahmin ve öngörüyle aynı değildir. Zira gerçek; yalın, açık ve berrak olandır. Onun için sufiler, hakikati ‘ermiş, veli, mürşid-i kâmil’ için kullanmışlardır. Hakikat; mutlak olandır, sağlamdır ve muhakkaktır. Gerçeği olduğu gibi gören gözler, hakikat gözleridir. Hakikat gözleri, gerçek olan ile sanal olanı birbirinden ayıran aklın gözleridir. Bu gözler, akıl, kalp ve gönül nazarıyla bakar. Onun için gerçekçi tutum ve davranış sergiler. Realisttir, makuldür; sübjektif değildir. Gerçekleri kendisine amaç ve hedef yapar. Gerçek Hakk’ı temsil ederken, gerçek olmayan bâtılı simgeler. Gerçekçi düşünen ve davranış sergileyen, vahyin ışığından beslenir. O ışık ki, mutlak hakikate işaret eder. Dalalet ve sapkın fikir onun nuruyla buharlaşır. Var olan, zâhir olur. Zira Hakk Teâla, hem Zâhir’dir, hem de Bâtın’dır; hem Evvel’dir, hem de Âhir’dir. Gerçeği olduğu gibi yalın ve açık gören realisttir. O, gerçeklerle kalan, gerçekçi hareket edendir. Hakikî Varlık, gerçeği söyleyen ve doğruyu gösteren vahiy ve delilleri gönderir ki, yalan ve hurafe olan taraftar bulmasın. Böylece Hakk ve hakikat bilinir ve tanınır. Gerçeği, yalan, sanal, hurafe ve komployla beraber ayırt etmek bazen zorlaşabilir. Sarrafın, som altını elde etmesi ne kadar çaba ve gayret gerektirirse, gerçeği bulmak da bir o kadar güçleşebilir. Ancak âkil ve sâlim olan kimsenin gerçeğe, itiraz hakkı yoktur. Komplo, ‘bir kimse veya kuruma karşı gizlice kurulan düzen, küçük entrika, plan, tuzak’ olarak tarif edilmektedir. ‘İki veya daha fazla kimsenin devletin iç güvenliğine karşı suç işlemesi’ de komplo olarak kabul edilmektedir. Komplonun amacı, ‘kötü duruma düşürmeyi hedefleyerek’ aleyhte yeni bir düzen kurmaktır. Yeni düzeni, gizli ve örgütlü tesis etmek mümkündür. Komplo teorisine gelince; sözlüklere göre “bir kimse, kuruluş veya ülkeye karşı gizlice, zarar verici tuzak kurulduğu varsayımına dayanan düşüncelerin tümü” şeklinde tanımlanmaktadır. Yine komplo teorisi için, “bir olayın veya durumun, diğer açıklamalar daha mümkün iken, genellikle siyasal güdülere sahip, kötü amaçlı ve güçlü aktörlerin komplolarına başvurmakla açıklanması” şeklinde tanımlar yapılmaktadır. Komplo teorisi, aynı zamanda ‘ön yargı ve yeterli deliller olmadan’ bir görüşü ortaya atabilir. Bundan dolayı alaycı ve ‘küçümseyici’ bir değerlendirmeye muhatap olabilmektedir. Destekleyen/doğrulayan bulgular ile desteklemeyen/doğrulamayan delillerin yokluğu, teorinin gerçek olduğuna yönelik olarak değerlendirilebilir. Komplo teorileri, bir taraftan ‘yanlışlamaya direnirken’, diğer taraftan ‘akıl yürütmelerle’ gerçeğe yaklaşabilirler. Komplo teorisi ile komployu birbirine karıştırmamak gerekir. Komplolar ‘iki veya daha fazla kişi tarafından tasarlanan ve/veya uygulamaya konulan gerçek gizli planlar’dır. Komplo teorileri ise, ‘düşünsel bir inşa’, ‘olaylara düzenli bir görüntü verebilmek için dünyaya uygulanan bir şablon’dur. Komplo teorisi, “küçük ve gizli bir grubun olayları manipüle ettiğini varsayarak ulusal ve uluslararası olabilir; tek bir olaya odaklanabilir veya çoklu hadiseleri, ülkeleri, bölgeleri ve tarihsel dönemleri kapsayabilir.” Komplo teorisyenleri ise, “özel bilgilere veya kendilerini resmi beyana inanan yığınlardan ayıran özel bir düşünce tarzına erişimlerinin olduğunu düşünür.”(M. Barkun “Conspiracy Theories as Stigmatized Knowledge”, Diogenes, (2016) Vikipedi). O halde gerçek ile komplo teorilerini birbirinden ayırmak elzemdir. Ancak komplo teorisi olarak değerlendirilen bazı olguların, zaman içerisinde gerçeğe dönüştüğünü de unutmamak gerekir. Hakikat insanı, olay ve olguların sadece görünen tarafına değil, görünmeyen arka planına da bakabilen ve onu rasyonel, tutarlı, kapsamlı ve objektif bir şekilde değerlendirebilendir. |
351 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |