Petrol, Batı ve Erbakan’ın Mektubu (2) Milli Görüş Hareketi merhum Necmettin Erbakan’nın İskenderpaşa Dergahı şeyhi AbdülazizBekkine Hazretlerine gönderdiği mektup (1952) şu şekilde devam etmektedir: “….Şimdiye kadar İngiltere’ydi. Fakat son siyasî hadiselerden sonra İngiltere artık bu memleketler tarafından sevilemez. Fransa ise İngiltere’nin her zaman yanında ve ayrıca bilhassa Afrika’daki, Tunus’taki siyasetinin bozukluğuyla gaflar yapmakta ve İngiltere gibi o da Arap âlemi tarafından sevilmemektedir. Amerika mı? Amerika son Yahudi devleti meselesi yüzünden Arap âleminin en büyük düşmanı meyanına geçmiştir. Acaba Arap Âleminin hemen yanı başındaki Türkiye mi? (Adam Arap âlemiyle Türkiye arasında hiçbir bağ görmediği gibi Türkiye’yi Arap âleminden ziyade Avrupa camiasına daha yakın bir memleket addediyor.) İngiltere bu hususta lazım gelen rolü fazlasıyla oynadı. Son siyasî hadiseler esnasında Türkiye’nin garplılarla bir olup Araplara yüz çevirmesini Arapların kolay kolay hazmedemeyecekleri aşikârdır. Görüyorsunuz ki, Sayın dinleyiciler, Arap âlemi bugün ancak ve ancak Almanları beklemektedir. Ona göre hareket etmeliyiz. Bizim için yapılacak en mühim vazife garp âlemiyle birlikte önce Arap âleminin toparlanmasına mâni olmak. Sonra nasıl olsa Arap âlemi garplıların içinde bizi seçecektir. Bu itibarla garplıların Arap âleminin toparlanmasını baltalama siyasetlerini ve gayretlerini biz de bütün gücümüzle desteklemeliyiz. Acaba Arap âleminin toparlanması mümkün müdür? Bugün muhtelif mıntıkalarda çeşitli siyasi cereyanlar ve dehşetli hareketler görüyoruz. Bunlar Arap âleminin ayaklanmasına bir delil olabilir mi? Bence (diyor adam) dışarıdan siyasî oyunlar tatbik edilmese bile Arap âleminin toparlanması gene güçtür. Zira bu koca âlem, bir okyanustan öbürüne kadar (Adam hep Arap âlemi sözüyle İslam âlemini, İslam âlemi sözüyle de Arap âlemini kastediyor. Ve ara yerde bir fark gözetmiyor.) Yeknesak bir âlem değildir. Pakistanlılar daha demokrattırlar. Ayrıca grupların aralarında siyasî gaye bakımından bir birlik yoktur. Yaşlılar ile gençlerin görüşleri arasında uçurumlar vardır. Bu sebeplerden dolayı kolayca toparlanamazlar. Fakat bütün bunlara rağmen toparlanmalarına imkân vardır. Zira İslam dini birlik dinidir. Bu arada bizim için en tehlikeli adetleri Arapların Hac adetleridir. Zira bu vesileyle hepsi bir araya gelmektedirler. Buna ne yapıp yapıp mâni olmalıyız. Adamın konuşması bu minval üzerine bir müddet devam etti. Ve bütün şark âlemine böyle sahip bekleyen bir müstemleke diyarı gözüyle bakılması beni gayet tabii olarak son derece sinirlendirdi.” Not: Bu mektubun orijinal ve çözümü iletmesinden dolayı Saadet Partisi Genel Sekreteri sevgili amcam Tacettin Çetinkaya’ya teşekkür ederim. |
412 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |