• Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
Üyelik Girişi
Videolar

Yeni Yayımlanan Kitaplar

   

İsmail Haqqi His Life Works and Views
Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI

ibn rüşd (1. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek



ibn rüşd (2. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek




Dini ve felsefi metinler: Yirmibirinci Yüzyılda yeniden okuma, anlama ve algılama

Bayram Ali Çetinkaya(Editör)

Doğu-Batı: İki Dünyanın Buluştuğu Noktada Düşünce Günleri



İzmirli İsmail Hakkı
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



15 TEMMUZ DESTANI
Aklî Karışıklık ve Sır

14.08.2019 00:02

 

Akla uygun olmayan, mantık ilkeleriyle uyuşmayan bir bilgi sahih değildir. Akıl dışı fikir ve eylemler, tavsiye, öğüt, nasihat hükmünde değildir. Aklın işleyişi hakikatle ilişkilidir. Ancak aklın ötesinde sezgi, içgüdü ve duygulara önem veren ve bunları bilginin kaynağı yapan ve hayatı bu şekilde okuyan/değerlendiren fikirler de mevcuttur.

Aklın ermediği, sırrını çözemediği olay ve olgular insanlık tarihiyle beraber var olmuştur. Sorular ve cevaplar, sebepler ve sonuçlar arasındaki ilişki, kimi zamanlar gizemle örtülü kalmış, bir kısmı sonraki zamanlarda çözülmüş, bir kısmı şu ana kadar çözülememiştir. Ancak cevabı verilemezse de aklın sorduğu sorular önemlidir ve ciddiye alınmalıdır.

Hz. Musa’nın Hızır’la (a.s.) yolculuğu, akıl, kalp ve bir sır seyahatidir. Orada sorular ve onlara verilen cevaplar, varlığı ve hayatı anlamanın farklı tezahürlerini bize göstermektedir. Olaylar ve sorular, Kur’ân’daki bu kıssada gizemle beraber hakikat âlemi ile görünmeyen âlem arasındaki seyahati bize anlatır.

Aklın erdiği konular, anlaşılır olmalı ve mantık ilkeleriyle ters düşmemelidir. Dolayısıyla kabul edilebilir bilgi olması, ona makul/akledilebilir bir seviye kazandırmaktadır.

Aklın yeterli olmadığı durumlarda, bilen âkillerden/bilgelerden yararlanılmalıdır. Yol gösteren, tavsiye eden, nasihat ve öğütte bulunan akıl erbabı, hazine değerinde bir rehberdir. O, bilinmeyeni bilebilir, anlaşılmayanı anlayabilir, idrak edilmeyeni idrak edebilir, fehmedilemeyeni anlayabilir ve anlatabilir.

Aklı karışan, zihni bulanan ne yapacağını bilmeyen şaşkınlar için bocalama süreci kaçınılmazdır. O aşamada, tıpkı öfke anındaki gibi akıl devre dışı kalır, düşünme ve idrak melekeleri kapanır. Duyguların beslediği şekk, şüphe ve zan devreye girer. Bu aşamada yapılması gereken ise, o işi yapacağını düşünerek üstesinden gelmek, olayı kavramaya ve anlamaya çalışmaktır.

Kıt anlayış ve sınırlı idrak sahibi, zihni harekete geçir(e)mez. Keşfetmek ve fikretmek, onun gündeminde yoktur. O, tasarlanmamış ve planlanmamış bir şekilde, her şeyi birdenbire yapmaya kalkar; aklına geleni ifşa eder, düşünmeden konuşur ve ağzına geleni söyler. Ancak sonuçlarını hesap etmeden, neler getireceğini düşünmeden istemek, arzulamak ve karar vermek, insanı yanlışlar yapmaya sürükler. Ve nihayetinde zararlar vermesine sebep olur.

Yapılması gereken sağlıklı düşünerek aklımıza mukayyet olmaktır. O zaman sapkın fikirler ve bâtıl düşünceler ortam bulamaz. Yaradan’a karşı ‘aklımıza mukayyet ol” yakarışı, ‘beni nefsimle başbaşa bırakma” nebevî duasıyla tamamlanmaktadır. Aklımıza sahip olmak, vahyin nurundan beslenmekle mümkün olur. Vahiy, akla sığmayanı, mantık ilkelerinin açıklayamadığını izah edip çözebilir. Yeter ki, onu anlayacak selim bir akıl, temiz bir kalp olsun.

Akla sığmayan, anlaşılmayan, kavranılamayan her olay, olgu ve fikir, aklın ilkeleriyle ters düşer. Hakikat, aklın prensipleriyle tespit edilir; kalbin işaretiyle bulunur. Hakikat gibi görünenler, ancak hurafe ve dalalet dairesinde yer bulur. Ayartmak, kandırmak ve baştan çıkarmak, insanı akıl ve kalbin prensiplerinden uzaklaştırıp denge ve mantık terazisini alt üst ederek istikametten ayırır.

Aklın karışması, bocalaması, şaşırması sağlıklı düşünmeyi engeller. Aklın mantık yolunu takip etmesi, kalple barışması için de şarttır. Akıl kalple uyumlu olursa, mizan ve ayar bozulmaz. Akılla düşünmek, duyguları yok saymak anlamına gelmez. Eylemler akılla düşünülür, duygularla yapılır, kalple olgunlaşır. 

  
434 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi8
Bugün Toplam95
Toplam Ziyaret194620
Etkinlikler
YENİ ÇIKAN ESERLER
          


                                 






                                             


                                               
                                                                                        
                                                      
                                                   
     





Yayımlanan Eserler


Sayıların Gizemi ve Tasavvufun Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
İnsan Yayınları


   İlkçağ Felsefesi Tarihi
Bayram Ali Çetinkaya 
İNSAN YAYINLARI









Yitik Bilgi ve Hikmet
Bayram Ali Çetinkaya





İslam Medeniyetinin Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



İrfan ve Hikmet Peygamberi 
Bayram Ali Çetinkaya
   İNSAN YAYINLARI
   



   Şems-Mevlana Dostluğu
     Bayram Ali Çetinkaya
     İNSAN YAYINLARI
      


Medine'den Medeniyete

Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI