Akıl ve ErdemYuvası Yunak İHL Konya, kutsalın ve İslâm’ın merkezi olmuş, Selçuklulara başkentlik yapmış ruhanî bir şehirdir. Şehrin kendisi ve toprağı buram buram ruhlara dinginlik taşırken, çevre ilçeler de bu manevî havadan, şehrin ruhaniyetinden beslenir. Anadolu’nun merkezindeki bu mümbit topraklarda, yürekleri iman dolu, akılları hayra yönelmiş, kalpleri erdem ve takvanın yörüngesinde insanlar yaşar. Hz. Mevlânâ’nın da Mesnevî’siyle katkıda bulunduğu inanç diyarında orta ölçekli bir ilçedir Yunak. İsminin hikayesi şöyledir: Karataş denilen bölgenin, tatlı ve temiz suyuna yünü aklayıp pakladığı için “yünü ak” denmiş bu ise zaman içerisinde- Yunak’a dönüşmüştür. Bu bilgi nesilden nesile aktarılır. Yunak, din, kutsal, hayır ve iyiliğin yaygınlık kazanmış olduğu bir ilçedir. Şehrin camilerinde, hayır ve erdemi önceleyen insanlar bir araya gelir. Cuma, bayram ve ramazanları ayrı bir güzellik getirir Yunak’a. Bu küçük ama, zengin ve verimli topraklara sahip şehir, insan ilişkilerinde de samimiyet ve muhabbeti tüm sıcaklığıyla yaşar ve yaşatır. Şehre gelen memur, tüccar veya muhacirler, kısa bir sürede ilçenin yıllardır orada yaşamış mukimlerine dönüşür. Görev süresi biten ve tayini çıkanlar, bu ilçeden ayrılmak istemezler. Bu ilçenin inançlı insanları uzun bir müddet, kendi şehirlerinde bir imam hatip lisesi açılmasının özlemini yaşadılar. Yetmişli yılların terör, anarşi ve kısa iktidarlı hükümet zamanlarında dahi bu okul aşkı dinmedi. Sınırlı sayıdaki imam hatiplerin sayısının arttırılmaması için özen gösterilen yıllardı o dönemler. Şehrin muhafazakar olan ve olmayan kahir ekseriyeti bu özlemle, okulun yapımı için İstanbul gibi büyük şehirlere giderek yardımlar topladılar. Hâsılı, okul muhteşem görüntüsüyle ortaya çıktı. Ancak ne fayda! Yıllar geçti, fakat okulun açılmasına bir türlü ruhsat verilmedi. Uzun bir süre sonra da okul için yapılan bina, ilçedeki normal/düz liseye çevrildi, belki zorla belki de tabi bir sürecin sonunda. Nihayetinde Yunak İmam Hatip Lisesi, yıllar sonra yetmişli yıllarda açıldı. İlçeyi büyük bir heyecan kapladı. Solcusu, sağcısı, muhafazakarı, milliyetçisi, çocuklarını bu yeni açılan okula heyecanla kaydettirdi.. İlkokuldan mezun olduktan sonra, imam hatip lisesine istenilen belgelerle giderek ve büyük bir heyecanla ben de kaydımı yaptırdım. Aynı zamanda eski ilkokulum olan ilçenin en eski eğitim binasında yetmiş beş kişilik sınıfta bir sırada dörder kişi oturuyorduk. Bazıları hatırladığım kadarıyla dersi ayakta dinliyorlardı. Daha sonra eski lise binası, imam hatip lisesine tahsis edildi. Oranın da çatıdan akan yağmur suları altında, kışları da ısınmayan soğuk sobalı sınıflarında eğitimimizi ikinci dönem mezunları olarak on altı kişiyle tamamladık. Yunak İmam Hatip Lisesi’nin kurucu müdürü Mustafa Dadan’ın yanısıra, özverili, başarılı, nitelikli öğretmenleri Hasan Utanç, Hüseyin Akın, Tacettin Çetinkaya, Hüseyin Yağlı gibi burada isimlerini sayamadığım bir çok hocası, bizim yetişmemize çok büyük katkılarda bulundular. Hasan Utanç’ın kütüphanesi, Hüseyin Akın’ın İstanbul’dan getirdiği Sezai Karakoç, Necip Fazıl, Rasim Özdenören gibi yazarların/düşünürlerin eserleri bizi fikrî ve entelektüel açıdan besledi; bize yerli ve millî ruh verdi. O öğretmenlerim ki, bize kalplerini, akıllarını, kucaklarını ve evlerini açtılar, bizim selim bir akıl, erdemle kuşanmış idealleri olan, planlı ve programlı, evrensel düşünen vizyon sahibi nesiller olarak yetişmemize vesile oldular. Hakları ödenmez güzel hocalarımın. Yakın bir zamanda Yunak’a yaptığım ziyaretle gördüm ki, köhne okulun yerini, devletimizin gücü, yöneticilerimiz basireti sayesinde bir üniversiteyi andıran vakur duruşu ile, elif gibi dimdik bir şekilde kendi ayakları üzerinde duran bir hizmet binası almış. Bununla birlikte yine ülkemizin muhterem yönecilerinin ve bölge milletvekili Orhan Erdem’in büyük gayretleriyle bir de imam hatip ortaokulu ve yurt binası ilçemiz Yunak’ı selamlamaktadır. Akıl, erdem ve irfan kurumlarını inşa eden büyüklerimize selam olsun... |
420 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |