• Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
Üyelik Girişi
Videolar

Yeni Yayımlanan Kitaplar

   

İsmail Haqqi His Life Works and Views
Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI

ibn rüşd (1. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek



ibn rüşd (2. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek




Dini ve felsefi metinler: Yirmibirinci Yüzyılda yeniden okuma, anlama ve algılama

Bayram Ali Çetinkaya(Editör)

Doğu-Batı: İki Dünyanın Buluştuğu Noktada Düşünce Günleri



İzmirli İsmail Hakkı
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



15 TEMMUZ DESTANI
Beraber Yemek (Yemek)-1

 

Modernizmin ve sekülerleşmenin sonucu olarak gözlemlediğimiz ayrışma, bölünme, yalnızlaşma ve yabancılaşma hastalıkları, maalesef aile ve topluma da nüfuz etmeye başladı. Birlik ve beraberlik, kısaca tevhid ve vahdet, güç ve kudretin işaretidir. Kenetlenmenin ve saf tutmanın cemiyetin damarları haline gelmesi, birlik ve beraberlikle gerçekleşmektedir.

Ayrışma ve bölünme, sadece sokak, cadde ve şehirleri değil, sıcak aile yuvalarının temel taşlarını da vurmaktadır. Henüz tamamen yitirmeden önemini anlayamayabiliriz, ancak sofralar, hele beraber bulunulan ve oturulan yemekler, sıcaklığın ve samimiyetin saflığını barındırmaktadır.

Sofralardaki aşlar, Yaratan’ın lütuf ve ikramlarıyla vücut bulmaktadır. Hani, O (Allah), (rivayetlere göre) Peygamberi Âdem’i yeryüzüne indirdiğinde hayatta kalması için cennette yetişen bir avuç buğday/ekin/başakla göndermişti. Ondan önce de “yasak ağacın meyvesi”yle Âdem’i sorumlu tutmuştu… Yine Âdem’in oğullarından, Habil en iyi koçunu, çiftçi Kabil ise, kötü ürünlerini adak olarak sunmuştu. Kazanan, en iyi kurban sahibi Habil oldu.

Yaratan, hurma, üzüm, incir, nar, muz gibi meyveleri ve zeytin, ekin/buğday, bakla, acur, sarımsak, mercimek ve soğan gibi sebzeleri de nimet olarak verdiğini, Kadim Kelam’ında haber vermektedir. Elbette Rezzâk’ın verdiği nimetler bunlarla sınırlı değildi. (Bu meyve ve sebzeleri, Kur’ân’da isimleri zikredildiği için belirttik).

Allah’ın nimetleri, nihayetinde yaşamak ve hayatta kalmak için birer ikramdır. Yoksa haz ve şehvetin kölesi olmamak, yemek için yaşamamak, yaşamak için yemek lazımdır. Ancak gıdaların da temiz ve helal olanlarını tercih etmek, inananlar için bir emirdir/zorunluluktur.

Vücudun günlük ihtiyaçları ve kulluğun gereklerini yerine getirmek için, verilen nimetlerin helallerinden israf etmeden, yemek gerekir. Zira kendisinin ve ailesinin geçimini kazanmak ve ibadetleri yerine getirmek amacıyla güç kazanmak için yemek, ibadettir. Nitekim “kişi kendisiyle hanımının ağzına koyduğu lokmadan ötürü bile sevap kazanır” (Buhârî) buyuran Hz. Peygamber’in (s) sözleri buna işaret eder.

Yemek adap ve edebi, görgü kuralları, medeniyetimizin yazılı müktesebatında, kitaplarda bölümlere konu olmuştur. Yemekteki kural, Efendimiz’in (s) ve hekimlerin de sürekli önerdiği gibi, ‘acıkmadan yemek yememek, doymadan sofradan kalkmak’tır.

Davet ve ziyafetlere icabet etmek, birbirimize karşı yükümlü olduğumuz; terk veya ret ettiğimizde ise, sorumlu olduğumuz önemli haklardandır/vazifelerdendir. Burada önemli olan ikramı kabul etmek, geri çevirmemektir.

Daha da önemli olanı ise, birlikte yemektir. “Birlikte yiyiniz, yemeğiniz çoğalır.” (Ebu Davud) nebevî ilkesi, bizim için hikmetler barındıran nebevî bir nasihattir. Nitekim, beraberce sofraya oturmak, bir sofranın etrafında toplanmak, günümüzde, ailelerinin özlemleri arasına girmeye başladı. Okul, iş ve diğer gerçek ve gerçek olmayan mazeretler, cemiyetin temeli olan aile fertlerinin bir araya geldiği sofraları tehdit etmektedir.

Bu muhabbet ve gönül sofraları ki, birbirimizi görmenin, göz göze gelmenin, bir arada bulunmanın doyumsuz anlarıdır. Paylaşmak, aynı havayı teneffüs etmek, daha da önemlisi sohbet etmek, modern insanın kaybettiği, birlikteliği/tevhidi/vahdeti inşa etmektedir. Sohbetin zevki, yaşam enerjisi ve muhabbet olarak katma değer kazanır. Sevginin tezahür ettiği nadide anlar, bu vakitlerde bereketlenir, artar, zahir olur.

  
534 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam125
Toplam Ziyaret194650
Etkinlikler
YENİ ÇIKAN ESERLER
          


                                 






                                             


                                               
                                                                                        
                                                      
                                                   
     





Yayımlanan Eserler


Sayıların Gizemi ve Tasavvufun Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
İnsan Yayınları


   İlkçağ Felsefesi Tarihi
Bayram Ali Çetinkaya 
İNSAN YAYINLARI









Yitik Bilgi ve Hikmet
Bayram Ali Çetinkaya





İslam Medeniyetinin Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



İrfan ve Hikmet Peygamberi 
Bayram Ali Çetinkaya
   İNSAN YAYINLARI
   



   Şems-Mevlana Dostluğu
     Bayram Ali Çetinkaya
     İNSAN YAYINLARI
      


Medine'den Medeniyete

Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI