• Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
Üyelik Girişi
Videolar

Yeni Yayımlanan Kitaplar

   

İsmail Haqqi His Life Works and Views
Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI

ibn rüşd (1. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek



ibn rüşd (2. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek




Dini ve felsefi metinler: Yirmibirinci Yüzyılda yeniden okuma, anlama ve algılama

Bayram Ali Çetinkaya(Editör)

Doğu-Batı: İki Dünyanın Buluştuğu Noktada Düşünce Günleri



İzmirli İsmail Hakkı
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



15 TEMMUZ DESTANI

Anasayfa

Kurban kıssası bu anlamda içinde çok sayıda ders ve erdemleri işleyen hikmetlerle doludur. Yürüyüp gezecek çağa gelen İsmail (a.s.), babası İbrahim’in (a.s.) sırları çözülemeyen rüyasıyla uyandırılır. Rivayetlere göre, babası, yalnız ve yalnız Allah için oğlunu kurban edeceği vaadinde bulunur. Dünyadaki ölüm zamanında (uykuda) kendisine hatırlatılan vaat, çetin imtihanlardan geçen İbrahim’in nefesini keser. Cânını, cânânını, biriciğini “adanmış bir kurban” olarak Rabb’i için feda edecektir. Ancak önce, kendi nefsini ve benliğini kurban etmelidir. Aslında İbrahim’e hatırlatılan vaadi, kendi egosunu ve dünyalıklarını geride bırakmasıdır. Hani, ay, güneş ve yıldızlar, onun için “geçici, fani, sönen, batan (âfil)” ise, evlat, mal, mülk, saltanat, makam da dâimî değildir.
30.08.2017
İbrahim Peygamber, eski milletlerin çoğunun dalalet girdabında boğulduğunu biliyordu. Zira onlar, uyarıcıların ikazlarını dinlemediler. İhlâslı kimselerin dışındakiler helak oldular. Rahim’in Elçileri, yılmadan ve bıkmadan önce kendi ailelerine tevhidin güzelliğini anlatmaya başladılar. Nihayetinde onlar, aileleri ve yakınlarıyla birlikte, büyük felaketlerden kurtuldular. Bununla kalmayarak Allah, onların “soylarını da kalıcı” kıldı. Âlemlerin selamlarına da muhatap olan nebiler, imanları ile muzaffer oldular; inanmayanların akıbetlerini görerek şükür makamına yükseldiler. İmanın lezzetine varan İbrahim (a.s.),yeniden dirilme “gerçeğini tam anlamıyla kavramak” ve kalbinin kesin olarak mutmain olmasını istiyordu. Allah’ın mucizelerine şehadet etmek için dua menziline giriyordu. İnanmayan babasına yaptığı çağrılar karşılıksız kalmıştı. Sayısız putları kıran ve batıl tanrıları reddeden Hz. İbrahim (a.s.), “doğru yolu gösterecek” olan Rabb’ine sığınarak, ebedî mutluluğu tatmanın huzurunu yaşıyordu.
30.08.2017
Gönülleri ve kalpleri birleştiren bu mutlu düğün günleri, maalesef israfın ve gereksiz tüketimin had safhada olduğu zaman dilimlerine dönüşmektedir. Gelin olacak hanımefendinin düğün öncesi, kına, nişan ve düğün sırasında bir düzineden fazla elbise talep etmesi ve değiştirmesi, insanî ve İslâmî bir usul olmasa gerektir. İnsan, bu durumun makul ve mantıklı bir açıklamasını bulmakta zorlanmaktadır. Kimi düğün ve evliliklerde kız tarafının gerekli ve gereksiz sayısız talep ve istekleri, huzur ve mutluluğu yok eden mayınlı tuzaklardır. Talep edilenlerin fazlalığı, evliliğe saadet getirmemektedir. Bilakis, bitmeyen istekler, düğün sahiplerini içinden çıkamayacak sıkıntılara ve borçlara sokmaktadır. Bunun sonuçları, kutlu ve mutlu olayın ya başlangıçta, ya ortasında veya sonuçları itibariyle büyük yaralar almasıyla neticelenmektedir.
22.08.2017
Milletlerin kaderinde peygamberlerin, âlimlerin, liderlerin, yöneticilerin, devlet adamlarının, savaşçıların, tabiplerin, kanaat önderlerinin, âkil insanların, âriflerin ve sanat erbabının çok önemli bir yeri bulunmaktadır. Sayılan şahsiyetler, toplumların görünen ve görünmeyen kahramanlarıdır. Zira Sonsuz Kudret Sahibi, onları insanoğlu için bir kurtuluş ve felah vesilesi/vasıtası kılmıştır. İnsanoğlu, tarih boyunca bazı dönemlerde Yaratan’ı unutarak yeni “tanrı veya yarı tanrıların” arayışına girmiştir. Bu kurtuluş ve kurtarıcı arayışı; beraberinde kutsama, kutsallaştırma ve aşırı yüceltmeleri getirmiş; Hâkimler Hâkimi’nin kudret ve kuvvetine (haşa) ihtiyaç kalmamıştır (!) gibi bir algı oluşmuştur.
15.08.2017
İlahî ikaz ve uyarılar, son bulmuş değildir. Bölgesel ve mevzi afet, deprem ve tufanlar her zaman olabilir ve olmaktadır. Arizî ve semavî her bela, musibet ve afetten sonra, kendimizi ve toplumumuzu göz önüne alarak tefekkür ve tezekkür melekelerimizi harekete geçirmeliyiz. Muhasebe yaparak, yapıp ettiklerimizin Allah’ın gönderdikleriyle uyumlu olup olmadığını düşünmeliyiz. Gerekli dersleri çıkarıp, Allah’ın öğütlerinden nasiplenmeliyiz.
10.08.2017
İlahî ve tabiî olmayan gayr-ı meşru birliktelikler, sapkınlığa ve ahlâksızlığa kapı aralar. Bu da “Âdem’in çocukları” için bir “bozulma ve fesâda” sebep olur. Lut Kavminin içerisindeki “çirkin” eylemleri yapanların akıbetleri, Kelam-ı Kadîm’in ayetlerindeki ikazların ne kadar hikmet içerdiğini akla getirmektedir. Nikâhsız birleşmeler, yani zina bütün kitabî dinlerin (hatta bir kısım pagan dinlerin) yasakladığı “büyük günah”lardandır. İlâhî emir, “zinaya yaklaşmayın” buyurur. Zira o, “hayâsızlık, çirkin, aşağı bir iş, kötü bir yoldur” (İsra, 32). İslâm, başlangıçta bu şerrin işlenmesine yol açan bütün kapıları kapatır. Yabancı bir kadın veya erkeğe yaklaşmak, beden ve ruha yapılan en büyük tahribattır.
03.08.2017
Özgürlüğün elde edilebilmesinin diyeti ağır, bedeli büyüktür. İnsanlık tarihi, onu kazanabilmenin karşılığını, savaşlarla ve katliamlarla anlatır. Tevhid mücadelesinin kahramanları peygamberler, kendilerine verilen ilâhî özgürlüğün karşılığında cânlarını ve ailelerini/yakınlarını feda etmişlerdir. Şu halde özgürlük arayışı, aynı zamanda nebevî bir özelliktir. Din ve inancın özgürlüğü ise, kan ve cânla, ruh ve bedenle, akıl ve kalple olmaktadır. En büyük cengâverler, bu harbi -nefis ve şeytana rağmen- kazanan büyük savaşçılardır. Din, vatan, Allah için mücadele edenler, tağut ve zâlimlerin boyunduruğunu reddettiklerinden dolayı cânlarını feda ederek şehit oldular. Bedenlerini de çağın savaş makinalarına karşı feda ederek gazi oldular.
27.07.2017
Gerçek âlim ve ilim adamı, Âlemlerin Rabb’inin indirdiği Kur’ân’a ve O’nun gönderdiği Peygamber’in (s) sahih sünnetine tâbi olandır. Bu itaat, onu mütevazı olmaya sevk eder. O âlim ki, “bilmediğini bilmenin” basiretiyle hareket eder. Öğrendikçe, cehaletinin farkına varır. Zira Her Şeyi Bilen (Alîm), bilginin “çok azını” âlime ikram etmiştir. Hakikî âlim, Yaratan’ın kendisine bütün bilgileri bahşetmediğinin farkında olandır.
26.07.2017
Tevhidin peygamberi Hz. İbrahim, bütün hanif (muvahhid) dinlerin “Ulu”sudur. Kitabî dinlerin temsilcilerinin “ata”sıdır. Hanif milletler, onun seçtiği istikametten yollarına devam etmişlerdir. Özgür Sare, başlangıçta neslin devamı için evlat veremeyince kölesi Hacer’i, canânı Hz. İbrahim’le evlendirdi. Nihayetinde Yaratan’a “kurban olma” karşılığında Hz. İsmail, hayat buldu. Sare’nin fedakârlığı, Hakk katında, Hz. İshak’ın dünyaya gelmesiyle müjdelendi. İshak’ın soyu, İsrailoğullarının zürriyetinin devamıyla sürerken, “İki Kurban”ın (Hz. İsmail ve Hz. Peygamber’in (s) babası Abdullah) neslinden gelen Son Elçi (s) de İsmail’in soyundan gelen Hatemü’l-Enbiya’dır.
23.07.2017
Özgürlüğün elde edilebilmesinin diyeti ağır, bedeli büyüktür. İnsanlık tarihi, onu kazanabilmenin karşılığını, savaşlarla ve katliamlarla anlatır. Tevhid mücadelesinin kahramanları peygamberler, kendilerine verilen ilâhî özgürlüğün karşılığında cânlarını ve ailelerini/yakınlarını feda etmişlerdir. Şu halde özgürlük arayışı, aynı zamanda nebevî bir özelliktir. Din ve inancın özgürlüğü ise, kan ve cânla, ruh ve bedenle, akıl ve kalple olmaktadır. En büyük cengâverler, bu harbi -nefis ve şeytana rağmen- kazanan büyük savaşçılardır. Din, vatan, Allah için mücadele edenler, tağut ve zâlimlerin boyunduruğunu reddettiklerinden dolayı cânlarını feda ederek şehit oldular. Bedenlerini de çağın savaş makinalarına karşı feda ederek gazi oldular.
17.07.2017
... 40 ...
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam221
Toplam Ziyaret194746
Etkinlikler
YENİ ÇIKAN ESERLER
          


                                 






                                             


                                               
                                                                                        
                                                      
                                                   
     





Yayımlanan Eserler


Sayıların Gizemi ve Tasavvufun Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
İnsan Yayınları


   İlkçağ Felsefesi Tarihi
Bayram Ali Çetinkaya 
İNSAN YAYINLARI









Yitik Bilgi ve Hikmet
Bayram Ali Çetinkaya





İslam Medeniyetinin Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



İrfan ve Hikmet Peygamberi 
Bayram Ali Çetinkaya
   İNSAN YAYINLARI
   



   Şems-Mevlana Dostluğu
     Bayram Ali Çetinkaya
     İNSAN YAYINLARI
      


Medine'den Medeniyete

Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI