• Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
    • Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya
Üyelik Girişi
Videolar

Yeni Yayımlanan Kitaplar

   

İsmail Haqqi His Life Works and Views
Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI

ibn rüşd (1. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek



ibn rüşd (2. cilt) (uluslararası ibn rüşd sempozyumu bildirileri) doğu-batı ilişkisinin entelektüel boyutu ibn rüşd'ü yeniden düşünmek




Dini ve felsefi metinler: Yirmibirinci Yüzyılda yeniden okuma, anlama ve algılama

Bayram Ali Çetinkaya(Editör)

Doğu-Batı: İki Dünyanın Buluştuğu Noktada Düşünce Günleri



İzmirli İsmail Hakkı
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



15 TEMMUZ DESTANI

Anasayfa

Oryantalistler, Müslüman ve Yunanlı bilim insanlarını karşılaştırdılar. Ön yargılı ve peşin fikirli bir kısım oryantalistler, Müslümanları bilim sahasında hiç görmediler. Ancak insaflı oryantalistler, iki uygarlığın mensubu bilim adamlarının farkını belirtmeyi bir borç bildiler. Örneğin, Alman oryantalist Wiedemann, 1917 yılında Erlangen Üniversitesi rektörlüğünün açılış töreninde ‘Müslümanların Bilimler Tarihindeki Yeri’ konulu bir konferans vererek şunları söylemektedir: “Yunanlıları okuduğunuz zaman onların aletlerinin nasıl ortaya çıktığını kolay kolay anlayamıyorsunuz, kendinizi zorluyorsunuz. Fakat Müslümanlara gelince Müslümanlar merhale merhale veriyorlar ve onların heyecanlarını, duydukları sevinci bile hissedebiliyorsunuz.”
28.03.2019
Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya 29 Mart 2019 tarihinde Erdemli Nesil İslami Düşünce Akademisi'nin gerçekleştireceği seminerde "İslam Düşüncesinin Gelişim Evreleri ve Özgünlüğü” başlıklı bir konuşma yapacaktır.
27.03.2019
İslâm bilim tarihçimiz Fuat Sezgin ve çağdaş âlimlerimizden Muhammed Hamidullah (Brockelman’ın vefatı ile ilgili yazdığı makalede) insaflı oryantalistleri şükranla anmaktadırlar. Hatta bir Müslüman âlim olarak Hamidullah, Brockelmann’a Fuat Sezgin’e Arap-İslâm Bilimleri Tarihi (GAS) eseri nedeniyle verilen Faysal Armağanı’nın öncelikle Brockelmann’a verilmesi gerektiğini söyleyecek kadar bazı oryantalistlerin hizmetlerini takdirle hatırlamıştır: “Brockelmann'ın hayatı, birçok bakımlardan ders teşkil eden ve gerçekten de örnek alınıp izinden yürülebilecek taraflara sahiptir. Adı tamamen bir ilmi kucaklamış, ilme mal olmuş büyük âlimlerden biriydi. Bir Müslüman kimse bakımından Brockelmann, sadece bir konuşma dili olarak kalmayıp aynı zamanda bir yazı dili (edebiyat dili) olarak da gelişen Arapça ile kaleme alınmış ilk örneklerinden itibaren verilmiş bütün Arapça edebi mahsullerin tam bir listesi manasına da gelmektedir..."
24.03.2019
1967 yılında, Arap İslâm Bilimler Tarihi eserinin birinci cildi yayımlanır. Eseri görüp inceleyen oryantalist ekip, kitabın basılmış hâlini gördükten sonra bir toplantı daha yapıp, ‘bizim devam etmemize lüzum yok’ diyerek komisyonu lağvederler. Alman bilim insanlardan Gerhard Anders, eserin başarısı karşısında hayranlık içerisinde şunları söylemeden edemez: “Şahsen onun kadar istikametli ve bütün hayatını sadece bilimsel çalışmaya adayan çok az kişi tanıyorum. Sezgin bu zor işi tek başına başardı. Sahip olduğu o kadar kapsamlı malzemeler vardı ki, Brockelman’ın sınırlarını aşmıştı. Birunî, Kindî, Fârâbî, İbn-i Sinâ gibi isimleri, Brockelmann gibi sadece bir yan konu olarak ele almayı uygun ve yeterli görmüyordu. Başta fen bilimleri olmak üzere bütün bilimleri belirli disiplinler altında ele almaya karar vermişti.”
21.03.2019
Ritter, hocası Carl Brockelmann’ın GAL adlı eserinin aşılamaz olduğunu düşünerek Sezgin’e, “Bunu dünyada hiç kimse yapamaz. Bırak bu işi. Boşuna kendini yorma” dedi. Sezgin, hocasının bu tavrı karşısında, “Ben, ilk defa hocam Ritter’e inanmadım. Çünkü bu konudaki kararımı verdim. Allah da beni mahcup etmedi.” diyerek azimle çalışmalarına başladığını ifade eden Fuat Sezgin, 1967 yılında eserin ilk cildini hemen hocası Ritter’e gönderir. Birkaç ay Ritter’den bir haber gelmemesi onu bir müddet tedirgin ederse de, nihayetinde hocasından bir mektup gelir. Mektupta eserle ilgili olarak Ritter şunları yazmaktadır: “Şimdiye kadar böylesini hiç kimse yapamadı. Senden başka da hiç kimse yapamayacak. Tebrik ederim.”
17.03.2019
Sezgin oryantalistlerin, İslâm medeniyet ve kültürünü araştırma azim ve kararlığını zihinsel karışıklıklar içerisinde değerlendirmekte; uyku, yemek, aile ve dostlarından feragat ederek oryantalist öncüllerinin önüne geçmeyi ilmî ve ilahî bir amaç haline getirmektedir. Kendisinin yirmi sekiz yılını aldığını söylediği coğrafya alanından söz ederken, bu konuda özel bir örneği hatırlatmaktadır. Fuat Sezgin, Ignas J. Kraçkovski (ö.1951) isimli Rus oryantalistten bahsederken, onun İslâm beşerî coğrafyası üzerinde büyük bir heyecanla otuz yıl çalıştığını, bu büyük emeği onun eserini okurken hissettiğini söylemektedir. Kendi kendisine şu soruyu sormadan edemez: “Acaba sen mi bu kültürü daha çok seviyorsun, yoksa bu Rus mu?”
14.03.2019
Uluslararası katılımlı Hacı Bayram-ı Veli Sempozyumu’nun ikincisi 3-4 Mayıs 2017 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirildi. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde; Ankara Kalkınma Ajansı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Ankara Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) ve Kalem Vakfı’nın organizasyonu ile gerçekleşen programda, Hacı Bayram-ı Veli’nin düşün dünyası ele alındı. Sempozyum kapsamında Prof. Dr. Bayram Ali ÇETİNKAYA da bir tebliğ sundu.
13.03.2019
Fuat Sezgin, oryantalistlerin birkaç yüzyıllık gece gündüz yorulmak bilmeyen çalışmalarının bilimler tarihindeki önemini hatırlatırken, bunun çok önemli neticeleri olduğunun farkındadır. Ancak şu itirafta bulunmaktadır: “Bu yerin ne kadar büyük olduğunu gerçeğe yakın bir şekilde öğrenebilmekten çok uzağız veya hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz.” Oryantalistlerin binlerce etütlerine, yayınladıkları metinlere, yazdıkları Arap-İslâm edebiyatı tarihlerine, çıkardıkları ansiklopedilere ve dergilere insanlarımızın ‘yabancı’ kaldığını düşünen Sezgin, onlar hakkındaki olumsuz kanaatlerin Mısırlılarca ifade edildiğini belirtmektedir. Böylece oryantalistlerin İslâm bilimlerine hümanist gayelerle değil, misyoner bir ajanda ile yaklaştığı düşünülmektedir. Fuat Sezgin, sonuçları itibariyle ‘oryantalist’ veya ‘müsteşrik’ olgusunun, misyoner veya en azından ‘kuşkulanılan bir tip’ olarak algılandığını düşünmektedir.
10.03.2019
Yunanca bilmelerine ve bütün kadim bilim kitaplarına sahip olmalarına rağmen Yunanlıların mirasçıları Bizans, -Abbasi Halifesi Me’mun’un istediği- ellerindeki külliyatı, yeni bilimlere dönüştüremediler. Ama İslâm dünyası, Fuat Sezgin’e göre, tercüme, anlama, dönüştürme, geliştirme ve katkılarla bilim alanında büyük gelişme kaydetti. Avrupalılar, Müslümanlardan tercüme ettikleri bilimleri, öncesini bilmediklerinden Yunanlıların eserleri olarak tercüme ettiler. Önceyi bilmeyen Batılılar, Müslüman aklını ve birikimini de anlamakta zorlandılar, hatta anlamadılar. Sezgin, onların Müslümanlardan çevirdikleri eserlerin üzerlerine Yunanca bilim adamlarının isimlerini yazma gafletinde bulunduklarına dikkat çekmektedir. Fuat Sezgin, kendisine İslâm dünyasının geçmişindeki yüksek eğitim ve bilimden sonra, günümüzdeki durumu sorulduğunda bu sorunun cevabını vermekte zorlandığını belirtmektedir. Ona göre, Müslümanlar bugünün dünyasında, ilerlemiş ve gelişmiş ülkelerin gerisinde kalmaktan kurtulmak zorundalar.
07.03.2019
Müslümanların 800 yıl boyunca bilim alanındaki öncü rollerine dikkat çeken Fuat Sezgin, onların keşifler yaparak, ilimleri geliştirerek ve yeni ilimler kurarak geleceğin bilimlerinin ilkelerini belirleyip temellerini attıklarını hatırlatmaktadır. Ancak on altıncı yüzyıldan sonra bilim alanındaki bu öncü rollerini kaybeden İslâm dünyası, zaten Endülüs’ü fethederek, kendi haleflerini (Avrupa) seçmişlerdi. Nitekim Fuat Sezgin, Avrupa’da var olan bilimlerin, aslında İslâm bilimlerinin başka coğrafyalardaki devamı olduğunu söylemekteydi. O, yaptığı çalışmalarla Avrupa’da bulunan/gelişen bilimlerin, Müslüman bilim insanlarının ilerlettiği ilimler olarak kendilerine yabancı olmadığını göstermektedir. Fuat Sezgin, Batı’da bulunduğu sürece, bu bilimleri yabancı bulmadığını, dolayısıyla aşağılık duygusu yaşamadığını samimi bir şekilde bize ifade etmektedir. Bununla birlikte o, böyle düşünmeseydi, büyük bir özgüvenle dünya çapında kendi alanında hiç yazılmamış eserleri asla yazamayacağını ifade etmektedir.
03.03.2019
... 33 ...
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam81
Toplam Ziyaret206800
Etkinlikler
YENİ ÇIKAN ESERLER





          


                                 






                                             


                                               
                                                                                        
                                                      
                                                   
     





Yayımlanan Eserler


Sayıların Gizemi ve Tasavvufun Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
İnsan Yayınları


   İlkçağ Felsefesi Tarihi
Bayram Ali Çetinkaya 
İNSAN YAYINLARI









Yitik Bilgi ve Hikmet
Bayram Ali Çetinkaya





İslam Medeniyetinin Dinamikleri
Bayram Ali Çetinkaya
 İNSAN YAYINLARI



İrfan ve Hikmet Peygamberi 
Bayram Ali Çetinkaya
   İNSAN YAYINLARI
   



   Şems-Mevlana Dostluğu
     Bayram Ali Çetinkaya
     İNSAN YAYINLARI
      


Medine'den Medeniyete

Bayram Ali Çetinkaya
İNSAN YAYINLARI