Es’ad Hoca’ya göre; eğitim sadece dört duvar arasına hapsedilecek bir şey değil. Es’ad Hocamızın düşüncesinde hayatın her alanı, her yer bir okul. Kitaplarında konuşmalarında her yer bir eğitim yeri. Cami bir eğitim yeri. Aile bir eğitim yeri, iş merkezleri birer eğitim yeri. İnsanın olduğu her yerde, cemiyetin, topluluğun olduğu her yerde eğitim, hayat boyu bir eğitim. |
03.10.2023 |
Hacı Bektaşi Veli ruhu, orduda ki insanların güzel insan olmasına sebep oldu. Ahi Evren Anadolu esnafının erdemli bir ticaret erbabı olmasına sebep oldu. Bu çizgi Es’ad Hocamız’da bütün bu toplumun katmanlarıyla, onların yetişmesi erdemli, ahlaklı, güzel nefsini terbiye etmiş bir insan inşası, toplum inşası konusunda hayatı boyunca yazılarıyla, konuşmalarıyla, eylemleriyle, faaliyetleriyle, projeleriyle yirminci yüzyıla Türkiye ve dünyada damgasını vurmuş; belki bugün daha çok üzerinde yeterli araştırmalar henüz çok yapılmış değil. Ancak zaman geçtikçe onun etkilerinin daha iyi analiz edilmesi için çalışmalar olacaktır. Yurt dışında doktora tezi çoktur bu konuda. |
29.09.2023 |
Türkiye de farklı cemaatler, dini sivil toplum örgütleri var. Es’ad Hocamız bu tasavvufi sivil toplum örgütleri içerisinde entelektüel anlamda Gümüşhanevi Dergâhı, İskenderpaşa ekolü daha yüksek bir entelektüel ve fikri bir kalkınmanın öncüsü olmuştur. Kitlesi de zaten daha çok üniversite çevresi, bu dergâhın mensupları çoğunlukla buradadır. Elbette ki toplumun değişik katmanlarında insanlar da vardı. Mesela bir Mahmut Efendi, Mahmut Sami Ramazanoğlu onlar daha çok esnaf, orta sınıfa, ticaret erbabına hitap ettiler. Mehmet Zahid Efendi öncesi ve sonrasıyla Es’ad Hocamız da o çizgiyi devam ettirdi. Daha çok okuyan, entelektüel, ihtisas sahibi kişiler üzerinde büyük bir öncü rolünü üstlendi. Es’ad Hocamız bütün toplum katmanlarıyla ilgilendi. Onların yetişmesi için, erdemli insanlar, erdemli toplum olması için tüm hayatı boyunca çalıştı. Türkiye’ye ve dünyaya damgasını vurdu. Üzerinde çok araştırmalar yapılacak ve böylece etkileri daha iyi anlaşılacaktır yaptıklarının. |
29.09.2023 |
O sadece tipik bir tarikat şeyhi değildi. Bir dergâh üstadı değildi. Bir anlamda toplumla iç içe olan, toplumu bilinçlendirmeye çalışan. Entelektüel anlamda, fikri ve zihni anlamda hem eğitim kurumlarını, diğer taraftan aile içindeki eğitime, sosyal eğitim yani örgün eğitim, okulların açılması Asfa ve diğer okulların, kolejlerin açılması… Arapçaya önem vermesi, batı dilini bilmesi, herkesin kendi alanında yetkin, alanında uzman olması konusunda çok dikkatliydi ve bunları önemsiyordu. |
28.09.2023 |
Güler yüzle, tebessümlü bir şekilde öğrencilere selam vermeden geçmediğini hatırlıyorum. Vakur, güler yüzlü bir şekilde, öğrencilerle ilgili idi. Öğrenciler de ona karşı bir hürmet, saygı gösterirlerdi. Öğrencilerle arasına mesafe koymuyordu. Öğrenciler de mesafe koymadığını hissettiklerinden dolayı ona daha yakın ilgi gösteriyorlardı. Öğrencileri dışlaması yoktu, farklı farklı siyasi görüşlü öğrenciler olsa da, Es’ad Hoca’ya hepsi saygı gösterirdi. |
28.09.2023 |
Fatma Tamer aslında Mahmut Esad Coşan hocamızla ilgili Karabük İlahiyat'ta yüksek lisans tezi hazırlamaktadır. Danışmanı olan Doç. Halim Gül hocamız benimle de görüşmesini söylemiş bu söyleşi sonucunda bu yazılar ortaya çıktı. |
28.09.2023 |
Mehmed Zâhid Kotku, kemâli, şekil ve surette aramaz. Ona göre, sakal, bıyık, cübbe, şalvar, sarık gibi şekli görüntüler birer zâhirî kalıptır. Bu kıyafetlerle görünen kimselerin olgunluğu için, kalbin ve gönlün temizliği elzemdir. Bununla birlikte az yemek, az uyumak, az konuşmak ve uzletle birlikte zikrullahı sürdürmek[1], kemâlata ulaştırır. Ayrıca kâmil ve erdemli insanların meşru hizmetlerinde kusur etmemek, onların hallerini örnek almak, Hakk’a yakarış ve niyaz ile iltica etmek matlup olan hareket ve eylemlerdir. |
26.01.2023 |
Kotku, gerçek zühd sahibini dünyaya iltifat etmeyen, ibadet ve taatle hayatını geçiren kimse olarak tarif etmektedir. “Asıl zühd ise, Allah’ın sevdiği şeyleri sevmesi, buğz ettiklerine buğz etmesidir. Kişinin dünyanın haramından kaçar gibi şüpheli helallerden kaçması ve nefsine acıdığı gibi bütün Müslümanlara acıması; yine haramdan sakındığı gibi, boş ve faydasız sözler söylemekten kaçınması; kokmuş bir ölüden kaçar gibi çok yemekten sakınması, dünya ziyaretlerinden de ateşten kaçar gibi kaçması lazımdır ki hakikî zühd sahibi olsun.” |
24.01.2023 |
Mehmed Efendi, gönül kabından bahseder. Ona göre gönül kabı dünya ve nimetleriyle doludur. Gönül deryasını kirlerinden tecrit etmek, kararmış kalpleri pak eder, tertemiz bir hale getirir. Gönüllerin cilası ve temizlenmesi zor ve meşakkatli bir husustur. Mehmed Zâhid Efendi buradan hareketle, gönüllerin temizlenmesi için nasihatlarını okuyucuya yönlendirir: “Gönül kabı dünya ile doludur. Gönlü boşaltmak zor. Yılların tortuları meşguliyetleri var. Testiyi boşaltmak kolaydır, ama bazen koyu ve bulaşık şeyler vardır ki bir türlü kabı temizleyemezsiniz. Ne kadar uğraşırsanız yine bakarsınız ki ya kokusu duruyor veya içindeki yerleşmiş ve paslanmıştır. Artık o kabı atmaktan başka çare yoktur. Temizleneceğine ümidiniz kalmamıştır. Bunun gibi paslanmış, sertleşmiş, kararmış kalplerin, gönüllerin cilası da, temizlenmesi de böyle zordur. |
22.01.2023 |
Aklı, gönlün hafızası olarak kabul eden Kotku, kişinin içinin arınması için kirli olanların temizlenmesi gerektiğini bildirir. Zira ona göre kalp, kendisine uyulan bir hükümdar gibidir. “Vücudun rahatlığı, tabii ki kalbin rahatlığına bağlıdır. Zira kalbi rahat olmayanın, vücudunun rahat olması mümkün değildir. Öyleyse insana ve bâhusus mü’min ve muvahhide yakışan Hakk’a layıkıyla ve usulüyle daima zikre kendini alıştırmaktır.” |
20.01.2023 |
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 ![]() |