Muhasebe, nefiste ve nefisle biter. Sorgulayan, kınayan nefis, şerlerden uzak kalan nefistir. İlahî emirlere uyup onları yerine getiren, yasaklardan yüz çeviren nefis, huzura erecek nefistir. Huzura eren nefis, muhasebe imtihanından başarıyla geçmiştir. Nitekim ârifler, nefsi öldürüp gömmek gerektiğini öğütlemektedirler. Nefsin arzu, istek ve hazları; bela, musibet ve marazlara sebep olmaktadır. Tövbe kapısından aşırı ve meşru olmayan arzular geçemez. Bitmeyen isteklerin muhasebe havuzunda arınması. istikamet için bir zorunluluktur.
Kendimizi tevhid sorgusuna çekmeliyiz ki, şirkin tesiriyle kalplerimize kasvet ve karanlık düşmesin. Kalpler katılaşırsa, hesap ve muhasebe gerçekleşmez. O zaman başka hesaplar ve başkalarının hesabı zihinlerde yer bulur. |
08.05.2020 |
Modernleşmenin getirdiği bütün buhranlar, sıkıntılar ve krizler, insanın beden ve ruhunda büyük tahribatlar yaparak sahip olduklarını kaybettirmektedir. Bu aşamada hakikat, hikmet, muhabbet, marifet, aşk, tefekkür gibi makam ve duygular yok olmaktadır. Cemiyet içine çıkmayan ve toplumdan uzaklaşan nice insan, zorunlu yalnızlığını yaşamaktadır.
Kemâle ulaştıracak inziva, yani gönüllü ve iradeli yalnızlık, kulu olgunlaştırır. Tek başına kalmak ve yabancılaşmak, marazi bir haldir. Bunun sürekli hale gelmesi ise, kronik bir sürecin işaretlerini verir. Toplum ve insanın problemlerinden kaçmakla cemiyetten uzaklaşmak ve yabancılaşmak, matlup olan bir tavır hiç değildir. |
02.05.2020 |
Kimsesizlerin kimsesi, alemlerin Rabb’i ve onun Sevgili Elçisi Efendimiz, anne ve baba hakları hususunda o kadar çok ikazda bulunuyor ki, inanan insan bu uyarılardan uzak kalamaz. Dünya ve ahiret mutluluğunu arayanların başvuracağı en önemli ocak, anne ve babanın hayır duasıdır. Bela ve musibetin ağır imtihanından uzak durmanın yolu da, anne ve babanın merhametine sığınmaktan geçer. Hakk Tealâ, onlara yapılan iyilik ve hayrı, iki cihanda “aziz” olmakla ödüllendirir.
Veysal Karanî’nin annesine olan sevgi, itaat ve bağlılığı onu Velilik, Dostluk makamına ulaştırmıştır. Bu sıradan bir dostluk değildir. Rahman’a dost olmaktır. Onun Sevgilisi’ne dost olmak, onun vasiyetinden miraslanmaktır. Anaya yapılan sevgi ve hizmettir ki, insanı “peygamber hırkasına” (Hırka-i Şerif) mirasçı yapmaktadır. |
30.04.2020 |
Bu küresel salgın, dünyanın her tarafına yayılarak bütün insanlığı etkilemekte ve bulaşabilmektedir. Sonuçları itibariyle tedavi, ilaç ve aşı kapsamında, şimdilik bilimin acziyetini itiraf ettiği bu salgın, insanî değerleri de yerle bir etti. İnsan ve toplum ilişkilerinde köklü değişikliklere sebep oldu. Devletler arasındaki kırılgan ilişkileri, narsist ve pragmatist bir düzeye taşıdı. Hayata bakış açısını ve yaşamın anlamını değiştirdi. Geçmişi sorgulamaya, şimdiki halimizi muhasebe etmeye ve geleceğe umut ile ümitsizlik arasında bakmaya zorladı.
Yapılan hatalar, zulümler ve aldatmalar hatırlanıldı. Dostluklar ve arkadaşlarla irtibatlar akla geldi. Yakın ve uzak akrabaların kıymeti zihinlere düştü. Aile içinde görüşemeyenler, birbirlerini gördüler ve dinlediler. Sohbet ve muhabbetin ne kadar büyük bir nimet olduğu bir kez daha gönüllere düştü. Tebessüm ve mutluluğun zenginliğinin farkına varıldı. Hasılı insanı insan yapan değer, sıfat ve özellikler akla geldi. |
22.04.2020 |
Acil servis doktorlarının bir kısmının, beraber kaldıkları yaşlı anne-babaları var. O doktorların içinde eşleri hamile olanlar bulunmakta… “Ya bulaştıysa, evdekilere de bulaştırırsam” korkusuyla eve gitmekteler. Sıcak yuvalarına ulaşanlar, aile fertlerine selam vermeden banyoya koşup, kıyafetlerini hemen yıkamaya atıp, direkt duşa girmekteler.
Acil güvenlikte, kimse isteyerek çalışmadığı için, buradaki cefakâr ve fedakâr olanlar, gönüllü olarak acil güvenlikte kaldıklarını ifade etmektedirler.
Hasılı bir savaşta, en önde olanların gazi veya şehit olma ihtimalleri gibi, sağlık çalışanlarımız da koronovirüsle mücadele eden imanlı ve vicdanlı savaşçılardır. |
16.04.2020 |
Ortaçağ’ın en büyük iki filozofundan birisi olan Hıristiyan düşünür St. Augustinus (354-430) “Tanrım sen insanın başındaki saçların sayısını biliyorsun, bir tek saç teli bile senin iraden dışında düşmüyor.” (Matta, 10, 30-İtiraflar, İst-1999) sözleriyle bize Tanrı’nın her şeyle her an her yerde ilgisi ve ilişkisi olduğunu anlatmaktadır. Kelam-ı Kadim ise, bize şu ilahî mesajları duyurmaktadır: “Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır; onları O’ndan başkası bilmez. O, karada ve denizde ne varsa bilir; O’nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez. O, yerin karanlıklarındaki tek bir taneyi bile bilir. Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.”
Nihayetinde bir olay veya olgunun, insanî ve ilahî diye ayrılması anlamsız bir tartışmadır. Her insanî ve maddî olanın, mutlak şekilde ilahî olanla bir metafizik ilişkisi bulunmaktadır. İlâhi İrade Sahibi ve Yaratıcı, insan, tabiat ve evreni, yani her şeyi sebep ve vesile kılmaktadır. |
09.04.2020 |
İnsanı öne çıkarıp merkeze alan anlayışlar ve insan sevgisini yücelten felsefî paradigmalar; ırk, renk, etnik köken ve coğrafya ayrımlarına yönelerek, hayvanlar üzerinden ortaya atılan biyolojik Darwinizmle birlikte güç(lü olma) ve hayatta kalma dualitesine sıkışan sonuçlara ulaştılar. Bunun toplum ve ülke/devlet düzeyindeki yansıması ise, sosyal Darwinizm adı altında yok edilen, sömürgeleştirilen ve köleleştirilen halklar için kullanılmıştır. Nihayetinde güçlü, zengin ve sağlam olanların hayatta kalacağı bir düzen, ‘kutsal bir inek’ haline getirilerek insanlığa tartışıl(a)maz bir inanç ilkesi olarak sunulmuştur.
Ekonomik değer, kapital ve para uğruna feda edilebilecek yaş grupları ve toplum sınıflarının, var oluş ve yok oluşlarını belirlemeye yönelen vahşi kapitalizm ve bunun öznesi Batı, bugün kendi içinde büyük zihnî, ahlakî ve vicdanî bir kriz/buhran yaşamaktadır. |
31.03.2020 |
Gerçeği, yalan, sanal, hurafe ve komployla beraber ayırt etmek bazen zorlaşabilir. Sarrafın, som altını elde etmesi ne kadar çaba ve gayret gerektirirse, gerçeği bulmak da bir o kadar güçleşebilir. Ancak âkil ve sâlim olan kimsenin gerçeğe, itiraz hakkı yoktur.
Komplo teorisi, aynı zamanda ‘ön yargı ve yeterli deliller olmadan’ bir görüşü ortaya atabilir. Bundan dolayı alaycı ve ‘küçümseyici’ bir değerlendirmeye muhatap olabilmektedir. Destekleyen/doğrulayan bulgular ile desteklemeyen/doğrulamayan delillerin yokluğu, teorinin gerçek olduğuna yönelik olarak değerlendirilebilir. Komplo teorileri, bir taraftan ‘yanlışlamaya direnirken’, diğer taraftan ‘akıl yürütmelerle’ gerçeğe yaklaşabilirler. |
25.03.2020 |
Helal rızık, kazanç, kanaatle buluştuğu zaman, ‘nasip’ dediğimiz huzurlu ve dingin anlar yaşanır. Borcu, derdi ve sıkıntısı olan ticaret ehli, Rezzâk olan Allah’ın verdiği ikram, nimet, lütuf ve inayetle rahatlık ve huzur iklimine geçer. Taksicinin ifadesiyle “eve gittiğimde rahat ve huzurlu uyuyorum, gerisi önemli değildir.” Bundan daha büyük bir kazanç olabilir mi?
Huzur ve mutluluk, sadece ticaret insanları için değil, tüm toplum katmanlarının sahip olmaya çalıştığı ve elde etmek için çabaladığı ortamlardır.
Çok kazanmak, daha çok kazanmak, her neye mal olursa ve ne şekilde olursa kazanmak, hakikat yolcusunun amacı ve karakteri olmasa gerektir. Böyle kazandığını zanneden insan, aslında kaybettiğinin farkında değildir. Erdemli tüccar, ürün sattığı müşteri ve alıcının yerine kendisini koymalı ve kendisine nasıl muamele edilmesini istiyorsa, ona göre davranmalıdır. |
15.03.2020 |
Aradan yüzyıl geçtikten sonra, Türkiye Cumhuriyeti, kendi teknolojisiyle savunma ihtiyacının yüzde yetmişini karşılayacak bir seviyeye ulaştı. Ancak dikkat edilmesi gereken bir hususu belirtmek gerekmektedir. Bugün Türkiye, Irak, Suriye, Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Libya, Somali, Ege ve Karadeniz olmak üzere birçok yerde mücadele ve savaş vermektedir. Bu kadar çok cephede bulunması, ülkemizi bir takım ekonomik ve askerî zafiyetlere açık hale getirme riski taşımaktadır.
Yüzyıl öncesinin acı tecrübelerini ve yaşadıklarımızı bir de bu gözle bakarak, ülkemizin bugününü inşa etmek hassasiyet gerektirmektedir. Siyasal akıl, günübirlik plan ve projeler yerine uzun vadeli, güncellemeye elverişli çalışmalar yapmak zorundadır. Bir asır öncesinin olayları, olguları ve aktörleri bugünle ne kadar birebir örtüşmekte ve benzerlikler taşımaktadır. |
05.03.2020 |
1 ... ![]() ![]() |